İpek veya naylon tel üzerine burularak sarılan çok ince (0,08 mikron – saç teli kalınlığında) 24 ayar altın ve 1000 ayar gümüş tellerle yapılan süslemelere kazaz denir. Tamamen el işçiliğiyle yapılan kazaziyede 24 ayar saf altın veya bin ayar saf gümüşler, 0.08 mikron kalınlığında ince bir tel haline getirilmektedir.
Kazaziye Trabzon yöresine ait bir el sanatıdır.
Altın ve Gümüş tellerin sarılması sırasında, içte kalan ipek iplik (ibrişim) kıvrak tutularak sarma işlemi yapılır. Bunun neticesinde bitmiş bir telin kalınlığı ise 03-05 mm kalınlığına ulaşır. Bu tellerden, örgü teknikleri kullanılarak farklı takılar yapılmaktadır. Kazazlık ürünlerinin başında ise kolye, küpe, bileklik, tespih ve tespih püskülleri yer almaktadır.
Tarihi ve geçmişi konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bu sanatın Mezopotamya uygarlığından günümüze kadar ulaştığı tahmin edilmektedir. Günümüze kadar gelen bazı rivayetlere göre de M.Ö 2800 yılının ikinci yarısında hüküm sürmüş olan Lidyalılardan Anadolu insanına miras kaldığı belirtilmektedir.
Kazazlık Sanatı Osmanlı İmparatorluğu zamanında da Anadolu’nun farklı yerlerinde yaşatılmaya çalışılmıştır.
Trabzon’a özgü olan kazaziye sanatı; Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’u fetih etmesiyle birlikte tanışmıştır. Trabzon’da doğan ve 15 yaşına kadar bu kentte yaşayan Kanuni Sultan Süleyman da, iyi bir kazaziye ustası olarak biliniyor.
Cumhuriyet kurulduktan sonra bu sanat sadece Trabzon da devam ettirilmiştir. Hatta I. Dünya savaşı yıllarında Trabzon’da 50’nin üzerinde kazaz dükkânı bulunurken şuan sınırlı sayıda sanatkarlar bulunmaktadır.
Son dönemlerde, Trabzon’daki bazı kurumların ve işletmelerin Kazaziye Sanatı’nın tanınmasına yönelik yaptıkları çalışmalar, bu sanatın ülke geneline yayılmasına katkı sağlamaktadır.
Yakın gelecekte sadece Trabzon ve ülkemizde değil, Dünya’da talep gören bir ürün olmasına yönelik tanıtımlar gerçekleştirilmektedir. Bu sanatla ilgilenenler tarafından ortaya konulan ortak kanı, yerli ve yabancı turistler tarafından da çok beğenilen bu ürünün ne olduğu ve nasıl yapıldığı konusunda yeterli bilgiye sahip olmamalarıdır. Kazaziye ürünlerinin tanınması, bu el sanatına olan ilgiyi daha da arttıracaktır.